GENEL BİLGİLER
KURUMSAL YÖNETİM
FİNANSAL BİLGİLER
YÖNETİM KURULU BAŞKANI’NIN MESAJI
Değerli Paydaşlarımız,
Global ekonomik aktivitedeki yavaşlama, 2011’in ardından 2012
yılında da devam etmiştir.
2012 yılında gelişmiş ülke ekonomileri zayıf seyrini sürdürmüş,
gelişmekte olan ülke ekonomileri ise yavaşlamakla birlikte,
gelişmiş ülkelere kıyasla daha yüksek büyüme oranlarına
ulaşmıştır. Özellikle Avrupa kaynaklı belirsizliklerin global
ekonomik aktivite üzerindeki aşağı yönlü baskısı sürmektedir.
Avrupa’nın yaşadığı ekonomik sorunları gidermeye yönelik
tedbirler alınmış olsa dahi, sorunların uzun vadede çözülebilmesi
için radikal yapısal düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır.
2013 yılında da global risklerin ekonomik büyüme üzerindeki
baskısının devam edeceği tahmin edilmektedir. 2013 yılında
gelişmiş ülke ekonomilerinin büyümeye devam edeceği,
ancak azalan talep nedeniyle büyüme hızlarının yavaşlayacağı
öngörülmektedir.
Avro Bölgesi’ndeki daralmaya, küresel ekonomideki ciddi
yavaşlamaya ve yüksek emtia fiyatlarına rağmen, Türkiye
ekonomisi 2012 yılında başarılı bir performans ortaya koymuştur.
2012 yılında, makro riskleri gözeten yeni politikaların başarıyla
uygulamaya sokulmasıyla iç talep kontrol altına alınarak iktisadi
faaliyet yavaşlamış, dış talebin büyümeye katkısı artmış ve neticede
büyüme altyapısı daha sağlıklı bir görünüme kavuşmuştur.
Ekonomide arzu edildiği gibi yumuşak iniş yaşanırken, ciddi bir
risk unsuru olan ödemeler dengesinde de iyileşme görülmüştür.
2011 yılında rekor seviyede yüksek olan cari açık, 2012 yılı boyunca
yurt içi talebin zayıf seyrini sürdürmesi ve ihracattaki pazar
çeşitlendirmesinin de etkisiyle 48,9 milyar ABD dolarına kadar
gerilemiştir. Ayrıca, net sermaye girişinin 2012 yılının son aylarına
doğru hızlanması, Türkiye gibi yabancı sermayeye dayalı büyüyen
bir ekonomi için oldukça olumludur.
Bütün bu gelişmelerin ışığında, 2013 yılında Türkiye ekonomisinin
daha kararlı ve dengeli olacağı tahmin edilmektedir. 2013’te
ekonomik büyümede 2012’ye göre hızlanma, cari açıkta ise
büyümeye bağlı olarak bir miktar artış öngörülmektedir. Avro
Bölgesi’ndeki ekonomik durgunluk “ikinci dip”e dönüşmediği
takdirde, Türkiye ekonomisinin, 2013’te de rahatlıkla %4 veya biraz
üzerinde bir büyüme göstermesi beklenmektedir.
Türk bankacılık sektörü, büyümesini 2012 yılında da sürdürmüştür.
Sektörün toplam varlıkları, 2012 yılı sonunda bir önceki yıla göre
%12,6 artarak 1.370,8 milyar TL’ye yükselmiştir. Sektörün bilanço
büyüklüğünün GSYH’ye oranı ise 2012 yılı üçüncü çeyreği itibarıyla
%94’tür. Söz konusu oran AB ülkeleriyle mukayese edildiğinde,
ülkemiz bankacılık sektörünün büyüme potansiyelinin halen
yüksek olduğu aşikârdır.
A&T Bank; 2012 yılını, güçlü özkaynak yapısı ve yüksek sermaye
yeterlilik oranıyla geride bırakmış ve finansal hedeflerine
ulaşmıştır.
Bankamızın 2011 yılsonunda sırasıyla %2,12 ve %15,72 olan aktif
ve özkaynak kârlılık oranları, 2012 yılsonunda sırasıyla %2,46
ve %16,58 seviyelerine yükselmiştir. Net dönem kârındaki artış
oranı %22,1 olarak gerçekleşmiş olup, Bankamız 2012 faaliyet
dönemini 2,7 milyar TL aktif büyüklüğü ve 58,7 milyon TL net kâr
ile tamamlamıştır.
A&T Bank Türk bankacılık sektörü içinde kendini, başta Libya
olmak üzere Kuzey Afrika ve Orta Doğu bölgelerine yönelik
ticaretin finansmanında uzman, kurumsal kredilendirmeye,
teminat mektupları ve akreditifler yoluyla bölgeye yönelik
gayri nakdi kredilere ve hazine operasyonlarına odaklanmış
kurumsal bir banka olarak konumlandırmaktadır. A&T Bank’ın
bölgedeki etkinliği azalmadan devam etmekle birlikte, Orta
Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerine yayılan Arap Baharı’nın kısa
vadedeki olumsuz etkileri alternatif pazar geliştirme stratejilerini
2012 yılı A&T Bank için, global ekonomideki
yavaşlamaya rağmen, finansal olarak
başarılı bir yıl olmuştur.
1...,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19 21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,...250